Ahmet Çınar aşı olana kadar sesi pek çıkmamıştı. Zaten acı nedir bilmiyordu. Ama aşı olduğunda işler değişti. Öyle yüksek sesle, nefessiz kalırcasına ağladı ki dayanmak pek bir zor oldu.
1) Bebek MUTLAKA aşı sırasında UYANIK OLMALIDIR. Öğrendiğimiz kadarıyla, zaten acıya hazırlıksız olan bebeğin uykusunda bununla karşılaşması şok etkisi yaratıp, ölüm ve sakatlıklara neden olabilmekteymiş.
2) Aşıyı yaptırırken anne çocuğunu bir başkasına , örneğin annanesine yada dedesine vermeli ki çocuğun annenin yanında kendini güvende hissedişi sekteye uğramasın, anne ile acı bir arada bulunmasın. Ama hemen sonrasında anne çocuğunu almalı ve emzirmeli ki, bebek tekrar güvende hissedebilsin, acınısı tez unutsun..
Ahmet Çınar' ın eldivenleri uzunca bir süre çıkartılmadı. Çünkü babasının gelmesini bekliyorduk. Bu nedenle eldivenlerini çıkardıktan sonra bile epey bir süre elleri yumruk halinde işlevsiz kaldı. Yaşıtları ise uzanma ve yakalamaya başlamıştı bile.
3) Bebeğin eldivenleri mümkün olduğunca erken çıkarılmalı. Yüzünü gözünü çizmemesi için ise uygun bir zamanda mümkünse uyanıkken tırnakları kesilmeli. Sokakta iken eldiven takılabilir ama evin içinde çıkarılmalı.
4) Özellikle emzirirken bebek anneye dokunabilmeli.
5) Bir süre sonra aşırı ses çıkarmayan yumuşak ve kolay tutulabilir bir çıngırak temin edilmeli. Babası "ne yapcak bu yaşta ülen bu oyuncağı" dememeli çünkü cidden oyuncak; kavramada, uzanmada ve konum algılamada çok etkili oluyor.
6) İlk üç ay içerisinde, hangi bilge kişi "Aman 2 saatte bir emzirin, düzene alışsın" derse desin aldırmayın ve bebek her istediğinde emzirin. Ama sonrasında 2 saatlik düzene yavaşça oturtun.
7) Kusuyor diye endişelenmeyin çünkü genellikle ihtiyaçlarından fazlasını emdiklerinde yaparlar bunu. Bunu anlayabilmek için kilo takibi mühim. Eğer düzenli ve olması gerektiği gibi kilo alıyor ise kusması sorun değil. Fazla sıkıştırınca bile ya gaz çıkarır yada kusarlar.
8) Mümkün olduğunca taze süt verin, süt anne göğsünde beklememeli. İlk aylarda bebek zaten azar azar emdiğinden mümkünse bir göğüsü emip işi bittiğinde kalan sütü sağın.
9) Anne ateşli hastalık geçirmemeye dikkat etmeli ve anneye çok iyi bakılmalı. Anne sıkıntı yada strese girdiğinde bebek hemen hissediyor.
10) Kırkı çıkana kadar göğüs hijyeninize dikkat edin, emzirmeden önce karbonatlı suya batıracağınız pamuk ile meme uçlarınızı temizleyin. Göğüs pedi kullanın.
Biz bebek için pamuk yatak kullandık. Bir süre sonra ortası göçtü. Bebek bu göçükte yattığından yatağında istediği gibi dönemedi. Nasıl koyduysak öyle buluyorduk.
11) Bebek mutlaka kendi yatağında ve geceleri olabildiğince karanlık bir ortamda uyumalı. Bebeğe mutlaka ortopedik bir yatak temin edin. İlk zamanlarda bebeği mutlaka yan yatırın ki, kustuğunda tekrar yutma yada boğulma olasılığı azalsın. Ayrıca geceleri emzirirken de ışığı açmamaya çalışın ve loş bir ortam sağlayın ki bebek gece-gündüz farkını algılayabilsin.
12) Gözünde fazlaca çapak oluşuyor ise göz yaşı kanalı tıkalı olabilir. Doktora söylediğinizde size bir damla temin edecektir ve masaj önerecektir.
13) Bebek zekası için gülmek pek bir mühimmiş, olabildiğince fazla güldürün.
14) Kakası ilk zamanlarda siyaha yakın bir renkte olacaktır. Eğer anne düzenli ve sık bir şekilde emzirir ise bir süre sonra bu kaka altın sarısı bir renk alacaktır. Bebeği üşütürseniz kakasının renginden bunu anlayabilirsiniz çünkü hemen yeşile doğru kayacaktır.
15) Bebeğin ayakları sıcak tutulmalı. Çünkü gaz problemine neden oluyor.
16) Belirlediğiniz çocuk doktorunun telefonu sürekli yanınızda olsun. İlk zamanlarda özellikle anne-baba olarak yalnız iseniz zırt-pırt aramanız gerekebilir.
17) Yatakta yatay pozisyonda emzirmeye birkaç gün içinde son verin ve çocuğu kucağınıza alarak emzirin. Yoksa ilerleyen zamanlarda evden dışarı çıkamayacaksınız, çünkü çocuğunuz sadece yatakta yatay pozisyonda emebilir hale gelecek..
18) İlk altı ay eğer yeterli miktarda geliyor ise sadece anne sütü verilmeli. Araştırmalar çocuk zekasında önemli farklar yarattığını ortaya koymuş. Ayrıca anne sütü bebeğinizin direncini de arttıracaktır.
19) Bir yaşına kadar inek sütü yasak. Bebekte demir eksikliği, kansızlığa ve daha bir sürü şeye neden olabilmekte imiş. Hatta kimi zamanlarda bebeğin anne sütü ile inek sütünü kıyaslayıp, ineği tecih etmesine neden olabilmekte imiş. Zevk işte..
20) Oral dönem nedeni ile yapabildiğinde sizin kafanız da dahil olmak üzere herşeyi ağzına götürüp emmek isteyecek. Kafanız dışındakilere engel olmayın, bu dönemin ihtiyaçlarının giderilmesi gerekli. Bu dönemde sorun yaşayan bebeklerin ileride sigara tiryakisi olması olasılığı artmaktadır.
21) Gaz sancısı ilk bir buçuk ay çok olacak sonrasında ise azalacak ve 3-4 ay sonra neredeyse kaybolacaktır. Bebeğin havasını, dairesel hareketlerle masaj yaparak yada parmaklarınızı birleşik tutup sırtına pış-pış yaparak alabilirsiniz. İster kolunuzda yapın ister omzunuzda. İlerleyen zamanlarda zaten kendisi emme işi bitipte kucağa aldığınızda size "içine canavar mı kaçtı üleyn senin" dedirten kocaman bir sesle çıkaracaktır.
22) Çocuğa gaz damlası vermeyin. Anne rezene çayı gibi gaz sökücü şeyler içebilir. Bu süte de karışacaktır. Bu işe yaramadı ise, sütünüzü bir kaşığa sağıp içerisine bir miktar muskat rendeleyebilip öyle verebilirsiniz.
23) Beslenmenizde ilk 15 gün çorba, meyve suyu ve hoşafa ağırlık verin.
24) Özellikle sezeryan doğumlarda bebeğin bağırsaklarındaki bakteri miktarını dengelemek için annenin bir süre prebiyotikli gıda alması öneriliyor.
25) Anne bol sulu gıdalar almalı ve gazlı gıdalardan uzak durmalı. Asitli içecekler pişik yapıyor.
26) İlk dört ayın ardından bebeğin annesinden aldığı depolar tükenmekte olduğundan sağlık ocağından kan damlası verilmektedir. Unutturmayın.
27) Anne tatlı tüketimini azaltmalı çünkü bebeğin karaciğeri zorlanıyormuş. Bu durumda bebekte isilik gibi yaralar olabiliyor. Doğum sarılığının geçmesini ise güçleştiriyor.
28) Yine sağlık ocaklarından verilecek olan D vitamini damlasını mutlaka düzenli olarak kullanın. Bebeğin kemik gelişimini önemli şekilde etkiliyor.
29) Bebeğiniz ile iletişim kurarken onun çıkardığı sesleri taklit edebilirsiniz. İlk olarak A sesi ile başlayacaktır. Sonrasında ise yavaşça "agu"ya kaydığını duyacaksınız. Ancak tüm iletişiminizi taklitler üzerinde kurmayın. Kelimeleri tane tane ve düzgün söyleyin.
30) Belli işlemlerde basit kelimeleri sürekli kullanın. Örneğin emzirirken "hadi EM yapalım", uyurken "Nen", su içirirken "Su", altını değiştiriken "Çiş yapmışsın" yada dışarı çıkarken "Atta gidiyoruz" gibi. İlerleyen zamanlarda çocuğunuzun bir isteği olduğunda size bu kelimelerle bildirdiğini görüp acayip sevineceksiniz. Ayrıca "Bittiii" yada "Geçtii" kelimesini özellikle çocuk için zor olan işlemler tamamlandıktan sonra kullanmaya dikkat edin. Böylece ağlamasına neden olan bir işlemden sonra "Bitti" dediğinizde hızlıca susacaktır.
31) Anlamayacağını bilseniz de yanından kısa süreli ayrılırken bebeğinize "Bekle", "Döneceğim", "Az sonra geleceğim" gibi sabit kelimeler veya cümleleri kurun ve dediğinizi yapıp kısa süre sonra dönün. Bir süre sonra bunları işittiğinde yanından daha rahat ayrılabildiğinizi göreceksiniz.
32) İlk dört ay güneş kremi kullanamazsınız. Altı aylık olana kadar ise çok az miktarda.
33) Altını değiştirirken kız çocuklarında poposunu önden arkaya doğru silerken erkeklerde arkadan öne doğru silmelisiniz.
34) Emziğe alıştırmak istiyor iseniz ilk bir-iki hafta içerisinde verin. Emzik zinciri kullanıyor iseniz uyuyorken boğulmayı engellemek için mutlaka çıkarın. Bu durum önlük için de geçerlidir. Uyurken önlüğünü çıkartın.
Ahmet Çınar annesinin karnında iken ona belirli şarkılar yada ninniler söylerdik. Doğum sonrasında da bu şarkıların etkili olduğunu gördük ve bebeği sakinleştirmek için bunları kullandık.
35) Henüz belirlemedi iseniz anne ve baba ayrı ayrı kendinize yavaş parçalar yada ninniler belirleyin ve bebeği sakinleştirmek için bunları kullanın. Babası uyutmak için ne kadar hüzünlü olsa da "Bir küçücük aslancık varmış"ı, sakinleştirmek için ise "Rüştü Asyalı - Uyan uyan (Uyan güzel)" ve "Gökhan Kırdar-Senden uzakta"yı kulanırken, annesi "Deniz üstü köpür" ü kullanıyor. Cidden işe yarıyor.
36) Bebeği ilk 2-3 ay annesi dışında kalanlar (hatta ilk zamanlarda annesi dahi) öpmemeli. Öpülecek ise bile ağzına uzak bir nokta seçilmeli.
37) Sağlık ocağından verilecek olan gelişim tablosunu düzenli olarak tutun.
38) Bebeğin sorumluluğunu mümkün olduğunca anne ve babası yüklenmeli. Kalanlar ise diğer işlerde yardımcı olmalı.
39) Banyo suyu sıcaklığı 37-38 dereceyi geçmemeli. Biz ilk zamanlarda üşür diyerek epey yüksek sıcaklıklarda yıkadık. Ama çocuk tepki verebilir bir hale geldiğinde artık banyo yapmak istemedi. Ayrıca fazla sıcak su cildini de kurutuyor.
40) Suyun sıcaklığını belirlemek için dirseğinizle bakın derler ama en iyisi termometre kullanmak. Aman dikkat civalı termometreler ibreleri dışına çıkıldığında patlarlar ve civa zehirlidir. Yani önce sıcak su koyup sonra soğuk su ilave edecek iseniz termometreyi sonrasında atın içine.
41) Banyosunu yaptırırken fazlaca temizleyici madde kullanmayın. Şampuanı da azar azar dökün. Hani "ancak köpürdü" denilecek kadar. Ayrıca göz yakmayanından kullanın.
42) Nefessiz kalmasını önlemek için babası bebeğin alnına avucunu siper edebilir. Biz başına su dökeceğimizde "Geliyooor" diyoruz. Bir süre sonra bunu duyunca zaten nefesini tutuyor.
43) Kafasında konak denen şey olursa, banyodan yarım saat önce zeytin yağı sürün ve banyodan önce bir bebek tarağı ile tarayın. Konak saç kaybına da neden olur.
44) Annenin de yaklaşık bir yıl boyunca çılgın gibi saçı dökülecektir. Sonrasında geçiyor imiş, biz de bekliyoruz.
Yukarıdakiler bir anne ile babanın şimdiye dek deneyimledikleri ve öğrendikleridir. Umarız Ece Nur bebeğe de yardımı dokunur..
